Sosyal Medya

Güncel

Suriye’ye dokunan ABD, “masaya” egemen olma yolunda-Beril DEDEOĞLU

19-04-2017 09:21

Türkiye yeni bir döneme girdi, önümüzdeki günler hızla reformların ve değişimlerin yaşanacağı günlere işaret ediyor. Kabul etmek gerekir ki, ülke içinde atılan her adım, dış politikada da etkilere sahip olacak. Bu noktada dikkatli olunması gereken konu, özellikle Suriye ve Irak gibi büyük sorunların Türkiye’yi değil, Türkiye’nin bu sorunları yönetebilme kapasitesinin geliştirmesi.



Suriye rejimiyle muhalifler arasında varılan bir uzlaşı var. O da bazı kentlerin sosyolojik yapılarının da değiştirilmesi anlamına gelen zorunlu iç göç. Çatışmalar kısmen durduktan sonra insanlar yerlerinden ediliyorlar.
 
Sorunun bir boyutu, bundan sonra her bir ÅŸehir ve bölgenin bundan sonra etnik-mezhepsel özellikleriyle anılacak alması. “Madem bir arada yaÅŸanamıyor, o zaman ayıralım” dendiÄŸinde ortaya Hindistan meselesi çıkıyor. BilindiÄŸi gibi 2.Dünya Savaşı sonrasında Hindistan yarımadası Pakistan, Hindistan ve BangladeÅŸ olarak üç etnik-dini ülkeye bölünmüş, ayrıca “denetimli gerilim” gerektiÄŸinde devreye girebilecek “ KeÅŸmir gibi sorun adacıkları da bırakılmıştı.  Sonra SSCB zımnen Hindistan’la, ABD ve BirleÅŸik Krallık da alenen Pakistan’la ittifak kurmuÅŸlardı.
 
Mübadele= zorla yerinden etme
 
Şehirlerin tahliyesi meselesi, aslında insanlığa karşı suçlara sürekli yenilerinin eklenmesi anlamına geliyor. Ancak ortada bir sorun var ki, o da tahliyelerin aslında yapılamaması.
 
Ä°blid’den Halep’e gidecek olan konvoylardan birinde, kontrol noktasında duran bir otobüse bombalı saldırı yapıldı. Aralarında cips, çikolata gibi yiyecekler almaya çalışan çocukların da bulunduÄŸu bu saldırıda ÅŸu ana kadar 128 kiÅŸi öldü, bunların 70 kadarı çocuk. Muhalifler ile yardım görevlilerinden insanlar da hayatını kaybetti.
 
Saldırının kimin tarafından gerçekleÅŸtirildiÄŸinin bilinemediÄŸi açıklandı. Saldırı, adeta hazır bir araya toplanmış sivilleri nasıl bertaraf eder ve Halep’e ulaÅŸmalarına engel oluruz mealindeki bir soruya verilen yanıt gibi gözüküyor. Ayrıca kimin yaptığının bilinememesi de pek mümkün deÄŸil. EÄŸer bu bir DEAÅž saldırısı olsaydı, Esad rejimi açıklamaktan hiç imtina etmezdi. EÄŸer Muhalifler olsaydı, yine Esad bunu sevinçle açıklardı. Ä°htimaller arasında kala kala kimlerin kaldığı belli. Dolayısıyla bilinmeze sevk etmek makul.
 
Ä°nsanları tahliye sırasında katletmek, Muhaliflerle rejim arasındaki “mübadele” anlaÅŸmasını tartışmaya açma amacı da taşıyor gibi.
 
Zorla yerinden etme= Suriye’nin geleceÄŸi
 
Mübadele meselesiyle birlikte Åžam yönetiminin akıbeti birbirinden ayrılmaz iki konu ve gayet tabi siyasi haritayı da ilgilendiriyor. Son dönemde Suriye’de yaÅŸananlar nedeniyle Esad’ın tek savunucusu durumunda kalan Rusya’nın da artık bu pozisyonunu savunamaz hale geldiÄŸi söylenebilir. ABD’nin askeri olarak müdahalesi, daha doÄŸrusu “deÄŸmesi”  sonrasında oyuna girmeye hazır olduÄŸunu ilan ettiÄŸini de hatırlatalım.
 
Basitçe, Rusya’nın sorumluluk paylaÅŸma ihtiyacı ile ABD’nin paylaşıma talip hale geldiÄŸi bir momentum söz konusu. Tam da bu nedenle önümüzdeki hafta ABD ile Rusya, BM temsilcisi nezdinde Cenevre’de bir araya gelecek. ABD’nin Cenevre masasına güçlü biçimde oturacağı anlaşılıyor; dolayısıyla Suriye konusu artık bu iki ülkenin tasarrufunda olacak.
 
Ä°yi haber, ABD ve Rusya Cenevre’de masa etrafındaki diÄŸer oyuncuları, özellikle de Batılı ülkeleri pek dinlemeyecek. Kötü haber, Ä°ran’ı masa dışında bırakmaya hizmet eden bu süreçte Türkiye’nin de dışarıda tutulma ihtimali.
 
Hazır Türkiye’de yeni bir sayfa açılırken, yapıcı, olumlu ve Rusya ile ABD’nin eÅŸ zamanlı elini rahatlatacak bir paket sunarak Cenevre’ye ulaÅŸmak mümkün olabilir.

Etiketler :

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.